Assasin’s Creed Eski/Yeni Karşılaştırma

Öncelikle oyunun tarihinden biraz bahis edelim. Assassin’s Creed in temeli ilk oyunundan daha öncelere dayanmakta. Başlarda sadece Prince Of Persia ’ nın yeni oyunu olarak duyurulan Prince Of Perisa: Assassins e biraz değinmemiz gerekli.

Assasin’s Creed 

Prince Of Persia:

Yapımı 4 seneyi alan ilk oyunu 1989 yılında yayınlandı.Kısa süre içerisinde çok büyük bir kitleye ulaşan bu oyun zamanla bi platform oyunu olmaktan çıktı. İlk 3D (3 boyutlu) oyununu çıkardığında tam 10 yaşındaydı. 1999 yılında hayranlarının ağzını açık bırakan Prince Of Persia 3D bizlere göre 3. Şahıs bakış açısı ile oynanabilen oyunların geleceğini etkileyen bir oyun olmuştur. 2003 yılında Ubisoft’un bünyesine dahil olan seri hayranlıkları kat kat arttırmaya devam etti tam zirvesindeyken  Prince of persia: Assassins duyuruldu ,bir GamePlay videosu yayınlandı. Sonrasında hiçbir açıklama yapmayan Ubisoftkarşımıza büyük bir sürprizle geldi. Assassin’s Creed...

Assassin’s Creed : 

Şimdilerde konsolumuzdan ve ya bilgisayarımızdan rahatlıkla oynayabildiğimiz bu oyun ilk yayınlandığında sadece Playstation 3 ve Xbox360 için vardı. Bu 2 konsol için 13 Kasım 2007 de yayınlanan Assassin’s Creed 5 ayın sonrasında sabırla bekleyen bilgisayar oyuncuları için 8 Nisan 2008 de yayınlandı. Ve hala Ekim ve Kasım arasında düzenli olarak yenisi çıkan bu oyunun Prince of Persia’yı bitirmesinin sebebi neydi ?

Sürekli aynı oyunu çıkartmaktan sıkılan Ubisoftyeni bi oyuna mı geçmeye karar verdi ? Eğer öyleyse Assassin’s Creed serisinin devam etmesinin sebebi ne ?                                                                                  

Sitemlerimi daha fazla sizlere iletmeden devam edeyim.  Gelelim karşılaştırmamıza

Eski mi ? Yoksa yeni mi ?

Assasin’s Creed in ilk oyunları oyuncularına sadece heyecan ve macera yı sunarken şimdi neden sadece grafik.

Eskilere döndüğüm zaman tek eksik olan şeyin görüntü olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim sizlere. Ama bu eksikliği gerçekten hisseden insanların olduğunu sanmıyorum. Bize yaşattığı o hissiyat dostlarımızın yanında savaşma isteği, gerçekten karşımızdaki insanların kötü olduğuna inanmamız. İşte aslında tam olarak eksik olan bu yeni oyunlarda…

Bazılarımıza saçma gelen o “tek tuşla oradan oraya atlamak” terimi serinin çıkan son oyunlarında her şeyi kaplamış durumda. 1. Ve 2. Oyununda verdiği o savaş hissiyatı maalesef artık hiçbirisinde kalmadı. Gerçekten zorlandığımızı hissetmek “Tüh be yine yapamadık neyse şimdi yaparım” demek artık kalmadı. Zincirleme kombolar alttan alıp üstten atmalar rakibin kafasını karıştıran hareketler bunlar yeni gelen mükemmel görsel şölen mi sizce ? yoksa oyunu düz bir çizgide akıtan saçma kareler mi ?

Not: Merak etmeyin yeni oyunlar hakkında da iyi düşüncelerim var J

Ubisoft’un son yayınlamış olduğu oyun olan Assassin’s Creed: Syndicate üzerine gerçekten çalışılmış bir oyun bunu hissedebiliyoruz. Ama “Eski toprak” demeden edemeyeceğim yine. İlk oyunlarda verdiği o savaş hissiyatını tekrar yakalamaya çalışmışlar önceki oyunlarla arasında olan farkı gerçekten anlamak mümkün.

Diğer yorumuma geçmeden önce bir önceki oyun olan Unity den biraz bahsetmek istiyorum. Bu oyunu birazda olsa sevdirebilen şeyin Unity deki fiyaskoların özrü olduğunu düşünüyorum.

Assassin’s Creed: Unity ilk duyurulduğunda hayranlarını çok heyecanlandırdı buna şüphe yok. Fakat ilk yayınlandığı andan itibaren tüm o hayran kitlesini çıldırtmayı başardı. Oyunun bir çok hatası ,FPS problemleri , yükleme sürelerinin çok uzun olması ve verilen sözlerin hiç birinin tutulmaması bunun başlıca sebeplerinden. Neden bu kadar aksatılmış denildiğinde ise resmen geçiştirmek için verilen cevaplar var “Kısa zamanda bunu yapabildik” “Güncellemelerle her şey düzeltilecek” “Üzgünüz..”

Öyle ki Assassin’s creed: Syndicate ‘ in duyurusunun yapıldığında yeni oyunu övmekten çok Unity için özür dilemeyi tercih ettiler (E bu iyi bir şey tabii hatalarını anlamışlar). Sanırım Ubisoftiçin bu oyunun kötü yorumlar alması iyi oldu beklentiyi o kadar fazla düşürdüler ki bir suikast oyunu yerine tetris koysalardı yinede bir öncekinden iyi olmuş olurdu.

İyiler dedik ve kötüler dedik ama aklımı karıştıran 2 oyunu atladım sanırım. Assassin’s Creed: 3 ve Assassin’s Creed: Brotherhood. İşte bu ikisine ne kötü ne de iyi diyebilirim. Sadece pozitif yönlerinden bahsedip olabildiğince canınızı sıkmamaya çalışıcam.

Assassin’s creed : Brotherhood

+Gerçek bir dostun olduğu hissini veren yapay zeka diyalogları.

+Yeterince karakter.

+Serinin en iyi oyunu olan Assassin’s Creed 2nin neredeyse ek paketi gibi olması. (Evet yani bu iyi bir şey daha fazla batırılmasındansa tutmuş bir oyunun devam etmesi güzel bir şey.)

+Kendini o kadar fazla tekrar eden görev yok. ( Çok var ama en azından hepsi değil buna da şükür )

İyi ki negatiflerinden bahsetmeyeceğim dedim yine sokuşturdum araya. Gel gelelim 4. Oyun olan

Assassin’s Creed 3

+Gemi savaşları (Korsanlık).

+Kendine ait bir yerleşim yeri kurabilme imkanı.

+Mükemmel bir baş düşman.

Kısaca hepsinin adını andığımı düşünüyorum fazla söze gerek yok. Assassin’s Creed:Revelations ‘a girersem başınızı sanırım biraz şişirebilirim konuşmaya değecek hiçbir yanı yok.

Rallba..