Toplum Bozuluyor Peki Sen Ne Yapıyorsun?
Toplumsal bozulma olarak nitelendirdiğimiz birçok olay yeni nesil tarafından benimsenmektedir. Katolik boyutunda eski nesil savunucusu değilim ama ergenlik olarak nitelendirilen evre artık bir yaşam stili haline gelmeye başlıyor. İnsanlar çok fazla düşünmeden, empati kurmadan hareket etmeyi, popüler olmak için acımasız ve kimseyi takmayan modunda yaşamayı bir nane sayıyor.
Kendi kişiliğini oluşturmaktan ziyade popüler bir insanın niteliklerine bürünmeye çalışıp bir yerden sonra doğruyu yanlışı pek umursamaz hale geliyor. Ne kendi olabiliyor ne de özendiği kişi olabiliyor ve olmaya 'çalışmaktan' ileri gidemiyor.
Yahut da bir yere kadar benzer şekilde davranıp ilgiyi üzerine çekmeye başarıyor. Ancak bir yerden sonra bunalıma, mutsuzluğa sürükleniyor. Sebebi ise artık kendine yabancılaşması, yapay bir mutluluk elde etmesidir.
Zeki insan; okuduğu, izlediği, yaşadığı herşeyden ders çıkarmasını bilir o ayrı mesele ama revaçta olan malum mafya dizisinin yanısıra son senelerde birçok mafya dizisi yayınlandı ve yayınlanmaya devam ediyor.
Bu dizilerden insanlara yukarıdan bakmayı, insanları terslemeyi, ilk fırsatta şiddete başvurmayı öğrendik çok şükür.
İyi olmak ile korkaklık, cesur olmak ile saygısızlık birbiriyle karıştırılır hale geldi.
Düşüncemizle çelişen bir insana tahammülsüz olmayı ve saygı görmek için psikopat olmak gerektiğini de bu dizilerden öğreniyoruz.
Fikrini beğenmediğimiz insanlara saldırarak ya da vatan sevgi anlayışımıza ters olan insanlar ile oturup mantık çerçevesinde konuşmak yerine çözümü onları 'ortadan kaldırmak' olarak gösterdiler bize.
Vatan sevmek; bir fidan dikmek, bir yetimin başını okşamak, büyüğüne yaşlılara saygı göstermek değilse nedir vatan sevmek? Haklıyı ezdirmemek, düşenin yanında olmak, bir kediye su vermek, insanların fikrine anlayış göstermek değilse nedir vatan sevmek?
Eski nesil ile yeni nesil arasında bir kopukluk var ve bunun üstüne okumayı sevmeyen yeni nesil eski değerlerden büyük oranda yoksun kalıyor.
Kendi değerlerini; sosyal paylaşım sitelerinden, televizyonlardan izlediği dizilerden ya da kendi yalnızlığını kapatmak ve destek bulmak için parti binalarındaki abilerinden alıyor.
Dinsiz olmayı ve ekstrem bir din ya da görüş sahibi olmayı popüler olmak için adımlardan biri olarak gören yeni neslin bir temsilcisi olarak gördüğüm vikipediden din beğenen genç bir arkadaş da gördü bu gözler. Tuğçe Kazaz da bu akımın popüler temsilcilerinden hiç şüphesiz...
Zamanın değişimi, teknoloji ve imkanların gelişmesiyle birlikte toplumda yaşanan hızlı bir değişim var ve şüphesiz bu değişim kaçınılmaz olacak. Suyun önünde durmaktansa suya yön verip değişimin doğru bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak doğru olacaktır. Sorulması gereken önemli bir soru daha var, toplum bozuluyor peki sen ne yapıyorsun?
Not: Çok fazla düzenleme yapmadan yayınlamadan birkaç dakika önce yazdım. Hatamız olduysa affola. Görüşlerinizi aşağı yazarsanız okumaktan mutluluk duyarım.
My Radio myradiolistenn@gmail.com
Kendi kişiliğini oluşturmaktan ziyade popüler bir insanın niteliklerine bürünmeye çalışıp bir yerden sonra doğruyu yanlışı pek umursamaz hale geliyor. Ne kendi olabiliyor ne de özendiği kişi olabiliyor ve olmaya 'çalışmaktan' ileri gidemiyor.
Yahut da bir yere kadar benzer şekilde davranıp ilgiyi üzerine çekmeye başarıyor. Ancak bir yerden sonra bunalıma, mutsuzluğa sürükleniyor. Sebebi ise artık kendine yabancılaşması, yapay bir mutluluk elde etmesidir.
Zeki insan; okuduğu, izlediği, yaşadığı herşeyden ders çıkarmasını bilir o ayrı mesele ama revaçta olan malum mafya dizisinin yanısıra son senelerde birçok mafya dizisi yayınlandı ve yayınlanmaya devam ediyor.
Bu dizilerden insanlara yukarıdan bakmayı, insanları terslemeyi, ilk fırsatta şiddete başvurmayı öğrendik çok şükür.
İyi olmak ile korkaklık, cesur olmak ile saygısızlık birbiriyle karıştırılır hale geldi.
Düşüncemizle çelişen bir insana tahammülsüz olmayı ve saygı görmek için psikopat olmak gerektiğini de bu dizilerden öğreniyoruz.
Fikrini beğenmediğimiz insanlara saldırarak ya da vatan sevgi anlayışımıza ters olan insanlar ile oturup mantık çerçevesinde konuşmak yerine çözümü onları 'ortadan kaldırmak' olarak gösterdiler bize.
Vatan sevmek; bir fidan dikmek, bir yetimin başını okşamak, büyüğüne yaşlılara saygı göstermek değilse nedir vatan sevmek? Haklıyı ezdirmemek, düşenin yanında olmak, bir kediye su vermek, insanların fikrine anlayış göstermek değilse nedir vatan sevmek?
Eski nesil ile yeni nesil arasında bir kopukluk var ve bunun üstüne okumayı sevmeyen yeni nesil eski değerlerden büyük oranda yoksun kalıyor.
Kendi değerlerini; sosyal paylaşım sitelerinden, televizyonlardan izlediği dizilerden ya da kendi yalnızlığını kapatmak ve destek bulmak için parti binalarındaki abilerinden alıyor.
Dinsiz olmayı ve ekstrem bir din ya da görüş sahibi olmayı popüler olmak için adımlardan biri olarak gören yeni neslin bir temsilcisi olarak gördüğüm vikipediden din beğenen genç bir arkadaş da gördü bu gözler. Tuğçe Kazaz da bu akımın popüler temsilcilerinden hiç şüphesiz...
Zamanın değişimi, teknoloji ve imkanların gelişmesiyle birlikte toplumda yaşanan hızlı bir değişim var ve şüphesiz bu değişim kaçınılmaz olacak. Suyun önünde durmaktansa suya yön verip değişimin doğru bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak doğru olacaktır. Sorulması gereken önemli bir soru daha var, toplum bozuluyor peki sen ne yapıyorsun?
Not: Çok fazla düzenleme yapmadan yayınlamadan birkaç dakika önce yazdım. Hatamız olduysa affola. Görüşlerinizi aşağı yazarsanız okumaktan mutluluk duyarım.
My Radio myradiolistenn@gmail.com
Toplum Bozuluyor Peki Sen Ne Yapıyorsun?
Reviewed by Blog
on
Ekim 23, 2015
Rating:
Hiç yorum yok: